6 Temmuz 2018 Cuma

Guru Yazar Kimdir?



içerik yazarı
Guru Yazar Kimdir?
Merhaba,
Bugün yazarlık konusunda level atlayan veya atlamak isteyenlere özel bir seçenek olan “Guru Yazarlık” konusunu sizlere taşımak istedim. Bazılarınız ilk defa duyuyordur, bazılarının az buçuk fikri vardır konu hakkında öyle değil mi? Sizler de başlığı görür görmez heyecanlananlardan mısınız? Yazarlık konusunda kendinizi nerelerde görüyorsunuz? Yazar denince “author” mu yoksa “writer” olarak mı nitelendiriyorsunuz kendinizi? Hedefleriniz neler? Ben şimdilik guru yazarlık konusunda kafanızdaki (varsa) soru işaretlerini gidermek istiyorum. Bu yüzden makalemi adım adım okumanızı tavsiye ediyorum.
Yazarlık Hakkında
Kendimi hep yazarken buldum. Sanırım ilkokul ikiydi. Ama içten gelen samimiyetle bir yerlere kadar gelebildim. Ayrıca hiçbir iddiam olmadığı hâlde ilk içeriklerimin (2012 yılından itibaren) guru yazarlığa tam da uyan içerikler olduğunu da sonradan fark ettim. Çünkü tek amacım en doğru ve güvenilir bilgiyi vermekti. Yazarlığa kendi eğitim alanıma uygun olan konularda başladım. Fakat sonradan çalışmaya başladığım içerik ajanslarının -her ne kadar olumlu yorumlar alsam da- aradıklarının çok kaliteli yazılar değil de “bol içerik” olduğunu gördüm. Durumu fark ettikten sonra "Ben de onlar gibi olacağım" desem de çok çabuk adapte olamadım. Çünkü yaptığım iş benim imzamı taşıyordu. Talep ne olursa olsun en iyisini yapmam gerekiyordu. Bu işleyiş beni gittikçe zorlarken sosyal hayattan da yavaş yavaş çekildiğimi fark ettim ki içerik yazarlarının en önemli sorunudur. Aslında normalde de çok sosyal bir hayatım yoktu, köyümde bahçeme çıkmanın dışında. Benim durumum günlerce odadan çıkmamaya kadar gidince limitimi düşürme kararı alıyor fakat ay sonunda buna pişman oluyordum.
Günlük 10 bin, 15 bin yazan kişileri anlayabiliyorum. Benim de limitim buralarda geziniyor. Fakat bu durum biraz da yazdığınız konuyla ilgili oluyor. Sürekli anahtar kelime ağırlıklı yazıyorsanız rahat 15 bin yazarsınız. Ama uzmanlık ve detay gerektiren konularda 15 bin yazıyorsanız dönüp yazdıklarınızı baştan okumanız gerekiyor. Herhangi bir uzmanın kendi alanında seçtiği bir konuyla ilgili kafadaki tüm soru işaretlerini giderecek bir yazı yazması dolu dolu bir gününü alabilir hatta bu süreyi geçebilir. İşte bu yüzden web siteleri içi boş makalelerin çöplüğü hâline gelmiş durumda. Artık insanlar bir siteyi açtığında o konuyla ilgili detaylı tüm bilgileri görmek istiyor. Fakat içerikler tam tersini yapıyor. Kimi içerikleri okuduğunuzda göreceksiniz. Sorunuza 1 cümleyle yanıt verdikten sonra 300 kelime, 5000 kelime (her neyse) doldurmaya çalışıyor. Düşünelim isterseniz. Yüzlerce içerik yazarı her gün içerik üretiyor. Onlarca içerik ajansı her gün bu içeriklerin teslimini yapıyor. Sizce de hamallık değil mi? Bence de öyle. Arz talep meselesi de önemli tabi. Biraz da firma olarak “Biz, şu kalitede içerik üretiyoruz. Her yazara uzmanlık veriyoruz. Yazarlarımıza da bu konuda hakkını veriyoruz. Sizden de verdiğimiz emeğin karşılığını haklı olarak almak istiyoruz" diyecek bir duruş lazım. Ama ben o konulara girmiyorum. Arz talep neyse ona göre davranabilirler.
Guru Yazar Olmak Nedir?
İçerik yazarlığına başladığınızda karşınıza yazar statüleri çıkacaktır. Standart yazar, gümüş yazar ve gold yazar bir sitenin kategorileri olabilir. Başka bir sitede standart yazar, uzman yazar ve elit yazar şeklinde bir kategorizasyon ile karşılaşabilirsiniz. Bunlar tamamen sitelerin özel tercihleridir. Fakat bir de bunların da ötesinde yer alan “guru yazarlık” teriminden söz edebiliriz. Benim de zaman zaman aynı kategoride yazılarım bulunuyor. Guru yazar kimdir?
Guru yazar; kendi uzmanlık alanında ve eğitim gördüğü branşta yazılar hazırlayan kişidir. Fakat bu kadarla da sınırlı kalmıyor. Yazısını okuyucuyu etkileyecek şekilde doğru cümle kalıpları ve gerçekçi tasvirlerle süsleyen, spesifik detaylara yer veren kişidir. Bu bakımdan  “guru yazar” günlük 10 bin, 15 bin yazmayan kişidir. Hâliyle özel taleplere göre içerikler hazırlar. Öyle her yazıyı guru statüsünde hazırlarsa batar zaten. En başta da belirttiğim gibi arz talep meselesine göre içerik hazırlarsanız sizler de yıpranmamış olursunuz. Benim için bu duruma alışmak çok zor olsa da bir şekilde sektörün bir yerlerinde debelenmeye devam ediyorum. Bu arada diğer bloğumda kullandığım #yazargibiyim nickini #köylüyazar olarak değiştirmek konusunda kafama fikirler çakıyor. Sanırım bu konudaki kaderimi değiştiremiyorum. Yazarken seyahat etmek insana çok şey katıyor. O günleri özlüyor ve oksijen kıtlığını –çok şükür ki- bahçemizdeki ağaçlardan gidermeye çalışıyorum. Bol yazılı ve kaliteli günler dilerim. 😊

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder