Sosyal Medyada Tipler |
Sosyal Medyada Karşımıza
Çıkan 10 Tip
Siz de sosyal medyadan kimi zaman soğuyup kaçmak
isteyenlerden misiniz? Siz de 100 takipçi isteğinin 70’ini reddedenlerden
misiniz? Hatta bazen kapana kısıp çevrenizdeki istemediğiniz kişilere boyun
eğmek zorunda mı kalıyorsunuz? Onlara sosyal medyayı veya hayatta daha anlamlı
ideallerimiz olması gerektiğini aşılamak çok zor. Zor olsa da kategorize
etmek biraz içinizi rahatlatacaktır.
1)Şirin Şeyler
Bunlar şirin şeylerdir. Her gün yeni bir şirinlikle
karşımıza çıkarlar. Mesela hiç hüzünlü anları yoktur. Yanak dolusu gülücükle
karşılar sizi her bir paylaşım. Karşıdan baktığınızda sevimli, sıcak görünen bu
tiplerin yakından ne kadar hırslı kişiler olduğunu görürsünüz. Çünkü normal bir
insan 4 mevsim gibidir. Farklı mevsimleri yaşadığı zamanlar olur. Ama bunlara
çatana kadar gerçek kişiliklerini göremezsiniz.
2)” Ben Yemeğe
Gidebiliyorum/Ben Denize Gidebiliyorum”cular
Genelde evde depresyona giren kişilerdir. Sosyal bir hayatı
olmadığı için veya yaşam kültürüne sahip olmadıklarından hayatındaki en küçük
bir etkinliği paylaşma gereği duyarlar. Oysa yemek karın doyurma aracıdır.
Denize gittiklerinde 20 dakikalık sahil yürüyüşü yapıp 20
foto atarlar. Eğlenmediklerini ve deniz kültürüne sahip
olmadıklarını buradan anlayın.
Genelde eğitime
ayırmadıkları vakitleri hemcinslerine nispet yaparak geçtiği için yozlaşma
günden güne kaçınılmaz olur.
3) Buldumcuklar/
Benim Kocam/Karım Var
Evlilik fobisinin temel nedeni evliliklerin bir süre sonra
rutine gireceği korkusudur. Bu kategorideki kişiler bu saptamanın en büyük
kanıtıdır. Yeterince mutsuz olduklarından adım başı “biz mutluyuz” paylaşımı
yaparlar. Karşı tarafta bir kıpırtı olmamasına rağmen bir taraf sürekli
paylaşım yapar. Hatır gönül için bu artçı paylaşımlara tahammül etmek durumunda
kalırsınız. En çok paylaşan en az sevilendir, maalesef. Paylaşımlar arttıkça mutsuzluğun derecesini görmeye baslarsınız.
4) Günaydıncılar- İyi
Akşamlarcılar
Sabah güne onlarla başlarsınız. Akşam günü onlarla
kapatırsınız. Yetmez günün belirli saatlerinde duygu dolu paylaşımlarını
izlersiniz. “Sensiz yaşayamam, ölürüm, ah ulan dünya…” Gördüğünüz gibi duygular
şelale. :D
5) Konumcular
Evden çıktığından gittiği ve mola verdiği yerlere kadar her
şeyi bilirsiniz. Şu anda A şehrinde, B alışveriş merkezinde, C kafesinde… Çünkü
gerçek hayatta onlarla ilgilenen dostları yoktur. Bu da ilgi çekmenin başka bir
yoludur.
6) Güncüler
Söyleyin ne olur, devir kaç, vakit ne ve biz hangi çağdayız? Kadın günlerinden bahsediyorum. Bu konuda söylenecek çok da bir şey bulamayıp anlatmadan anlaşılmayı umuyorum.
7) “Facebook”çular
Gerçekten facebook’u kim kullanıyor? Birileri kullanıyor ki
arada oraya da etkileşim yapma gereği duyuyoruz. Mecburen. Ama şu
yukarıdakilere önerimiz; hep facebook’ta kalsınlar. Mutlulukla kalsınlar. J
8) “Ben
Doğurabiliyorum”cular
Siz de biliyorsunuz ki insan dışı varlıklar da
doğurabiliyor. Yani özel bir sorunu olmadıkça her dişi gereken işlemi
yaptığında doğurabilir. Ama bazıları vardır ki doğumdan itibaren kadın şöyle,
kadın böyle, bilmem nasıl bir kadınım diye paylaşımlar yapmaya başlar. Oysa kadın
olmak sadece cinsellikle ve doğurganlıkla ilgili bir durum değildir. Bu kişilere
eskiden çok eskiden kadınların en az 3 dil bildiğini, en az 3 enstrüman
çaldığını ve en az 3 alanda meslekî anlamda uzmanlaştığını söylemek gerekir. Yani
onlara da kadın diyoruz…
9) “Benim Arkadaşım
Var”cılar
Hepimizin belirli düzeyde bir arkadaş çevresi ve dostları
vardır. Kimi ben arkadaştan anlamam, yalnızca dostu bilirim, der. Kimi her
bulduğuyla takılmayı alışkanlık hâline getirmiştir. Gerçek dostlar
birbirlerinin muhabbetlerini özler ve buluşmanın bir saniyesini bile ziyan
etmek istemezler. Saatler süren koyu sohbetlerle bir dakikadan binlerce saat
çıkarmaya çalışırlar. Bir de benim arkadaşım var, kitlesinden söz etmeliyiz ki
bunların ne zaman kimle takılacağı belli olmaz. Birlikte birkaç saniye sessiz
kalamazlar, hemen rahatsız olurlar. Çünkü birbirlerine yaklaşımları maskelidir.
Oysa gerçek dostlar sessizce birbirlerinin gözlerinden akan duyguları okumayı
bilirler.
Sürekli alışveriş arkadaşı ararlar ki alışverişin bir
ihtiyaç olduğunu aslolanın kalp olduğunu bilmezler.
Bu gruba giren kişiler selfie delisi diye de bilinir. Selfie
yani özçekim. Her ortamda özçekim bunlardan sorulur. Ortamın
fotoğrafçısıdırlar. Ellerinde bir telefon bütün hayatları anı fotoğramakla
geçer çünkü akşama paylaşacak malzeme bulmalıdırlar.
10) Nispetçiler
Yukarıdaki saydıklarımızın hepsi bu gruba girer ve sosyal
medya aslında çaktırmadan bir nispet ortamıdır. Bu mecralarda samimi ve kalpten
geçenleri paylaşanları az görürsünüz. Hislerindeki ve duygu dünyalarındaki
titreşimleri paylaşanları bulursanız onları öpün başınıza koyun. Genelde buldumcuk
karakterlerle karşılaşırsınız. Hayatta da öyle değil midir? Ya da “Asr Suresi”
insanların çoğu hüsrandadır, diyor.
Saygı, sevgi ve selametle…