Köprüden Önce Son
Çıkış! (Hâlâ Bir Şansınız Var)
Her zamanki rutin yolculuğumuzda ilerlerken fark etmiyoruz
köprüden önce son çıkışa geldiğimizi. Arabamız hınca hınç dolu. Sesler,
talimatlar, öneriler alıp başını giderken son çıkışı kaçırmakla karşı karşıya
gelmiş olabilirsiniz. Anlık bir manevradır ihtiyacınız olan. Bunun için çok
şanslı olmanız gerekir. Ama bir sorunumuz daha var. Köprüden önce son çıkışa
girmeniz gerektiğinin farkında olup olmadığınız. Farkındalığınız size bir
fırsat tanıyabilir. Ama ya farkında değilseniz?
köprüden önce son çıkış |
Son Çıkışın Farkında
mısınız?
Hayat yolculuğunda kimilerimiz çok şanslıyız kimilerimiz ise
yeterince şanslı olmadığımızı yineleyip duruyoruz. Evet, aynı şartları
düşündüğümüzde birileri daha çok ön plana çıkabilir. Ama farklı durumlarda biz
daha şanslı olabiliriz. Yani aslında eşit şartlarda yaşıyor olabiliriz. Yalnızca
sahip olduklarımız farklı alanlara dağılmıştır. Çok zengin birinin ailesinde
telafi edilemeyecek gibi görünen yaraları olabilir. Ya da fakir birinin huzurlu
bir yaşantısı olabilir. Çok zengin biri ailesi tarafından dışlanmış olabilir. Fakir
bir çocuk anne ve baba sevgisiyle büyümüş olabilir. Birisi çok iyi şartlarda ve
hiç yorulmadan iş hayatına atılmıştır. Başka biri kapı kapı iş aramakla meşguldür.
Benzer durumlarda eşitsizlikler görülse de farklı konularda üstünlükler de söz
konusudur.
Hayatınızın dönüm noktalarında son çıkışı yakalarsanız sizin
de yakındığınız duruma karşı verdiğiniz sınavı geçme şansınız var. Nedir,
hayatımızın dönüm noktaları? Üniversite, iş, evlilik ve benzeri konularda
hayatımız boyunca çıkışlar yakalayabilir veya kaçırabiliriz. Bu konularda karar
verirken son çıkışı yakalamak kurtarıcı olabilir. Peki, son çıkışı nasıl
bulacağız? Geçip gitmeden önce onu nasıl fark edeceğiz? Hatta neden köprüye
doğru değil de son çıkışa ilerlememiz gerektiğini nasıl bulacağız?
Size Güzel Bir
Haberim Var
Size güzel bir haberim var:
Nefes aldığımız sürece bir son çıkışımız olacak. Evet, son ve bitiş kelimeleri
yaşadığımız sürece anlamsız kelimeler olarak karşımıza çıkacak. Hep bir çıkar
yol aramakla geçecek hayatımız. Yeniden ayağa kalkıp mücadeleye devam edeceğiz.
Yanlış kararlar vermiş olabiliriz, yanlış bir hayatın içinde olabiliriz. Ama bu
yanlışlardan çıkıp doğruya adım atmamız için köprüler hiç bitmeyecek, son
çıkışlar da öyle.
Bir güzel haberim daha var. Umutsuzluk içindeyseniz yeterince
zor durumda kalmamışsınız demektir. Şaka mı yapıyorum acaba? Hayır, şaka
yapmıyorum. Ağlayıp sızlanma, nazlanma şansınız varsa hâlâ dayandığınız bir
yerler vardır. Yeterince çaresiz, yeterince işsiz, yeterince sevgisiz
değilsinizdir. Bir şeyler sizin iç dünyanızda veya somut olarak hayatınızda
gerçekten bittiyse otomatik olarak bilinciniz ve bünyeniz onun arayışına
girecektir. İnançla yeniden dirilecektir. Eğer kendinizde bu isteği henüz
göremediyseniz yeterince bitmemişsiniz demektir. Kimse
düşmeden kalkmaya çabalamaz. Kimse hastalanmadan iyileşmeye çabalamaz. Sadece nazlanır,
söylenir, sitem eder. Çünkü saçmadır. Ortalıkta bir hastalık yokken iyileşmeye
çabalamak, düşmeden kalkmaya çalışmak diye bir şey yoktur. Eğer şu an bir karar aşamasındayken okuyorsanız bu yazımı,, olaylara bir de bu yönden bakmanızı tavsiye ederim.
Son Çıkışı Nasıl
Yakalarız?
Dedik ya yaşadığımız sürece hep bir son çıkış olacak. Ne kadar
erken uyanır da erken fark edersek bu durumu o kadar az üzülmüş oluruz. Er ya
da geç son çıkışı yakalayabilmek için yapmamız gerekenler aşağıdaki gibidir:
ü
İlk olarak zararın neresinden dönerseniz kâr
olduğunu hatırlayın. Yaşınız kaç olursa olsun pişmanlık duymayın ve çıkışa
erken girmeye çalışın.
ü
Öncelikle uzun yıllardır bu yolda arabanızda
taşıdığınız negatifliklerin üstünü çizin. Hiçbir ayrım yapmayın. Çok fazla
vaktiniz yok. Aksi taktirde yeni bir deneyimle yine çok yorulacaksınız ve bir
sonraki çıkışı bekleyeceksiniz. Hiç ayrım yapmadan sizi engelleyen düşünce,
öneri ve diğer etkenlerin üstünü hızlıca çizin. Kim ya da ne olursa onları
elediğinizden emin olun. Çünkü çok hızlı bir karar vermeniz gerekiyor.
ü
Sonra da kendinizdeki negatifliklerin üstünü
çizin. Mümkünse bunları bir yere yazarak yapın.
ü
Son olarak elinizde kalanlara bakın. Elinizde kalanlar
size gideceğiniz yolu da gösterecektir.
Kalbimize güveniyorsak o bize tüm
doğruları söyleyecektir. Bazen sebepsizce içimizin almadığı durumlar olur. Hiçbir
fikrimiz olmadığı hâlde ısınamadığımız durumlar. Biz bilmeden kalbimiz
bilmiştir. Oradan gitme, onu yapma, bu karar uygun değil, gibi telkinler verir
bize. Ama bazen en büyük sınavımız bir karardır. Çok kısa sürede bir karar
vermemiz gerekir. Böyle durumlarda kalbimiz de bize cevap veremez olur.
Sesimize kulaklarını tıkamış gibidir. Kendimizi çaresiz ve karmaşık hissederiz.
Zihnimiz karıştığında artıları ve eksileri bir kâğıda toplarsak sonucu kolayca
bulma şansımız olur. Tıpkı çoktan seçmeli sorular gibi. Baştan doğru cevabı ararsak yanlış işaretlemeler
yapabiliriz. Ama önce yanlışların üstünü çizmeyi denersek netlerimizin ne kadar
kolay arttığını görebiliriz.
Umarım başarılı olursunuz, umarım
başarırız, sevgiyle kalın.
Deneyenler olursa yorumunu
beklerim. J