27 Mart 2019 Çarşamba

KADINLARA TAVSİYELER


Sosyal hayatta ev hanımı mı, kadın mı, eş mi, temizlikçi mi, bulaşıkçı mı, müdür mü, patron mu, anne mi, işçi mi yoksa memur musunuz? Statü karmaşası yaşayan kadınların derdinden yine kadınlar anlar elbette. Evinde ev hanımı, yeri geldiğinde sevgili, yeri geldiğinde iş kadını veya her ne statüde çalışıyorsa o olabilmeyi başarmak söylendiği kadar kolay değil. Çünkü bizlere doğuştan bu ayrım öğretilmiyor. Nerede, nasıl, hangi zorluklarla karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Kadınlar çok konuşur, kadınlar bazen gereksiz konuşur, derler. Aslında ayakta durabilmeyi o, çok ve boş konuşmalara borçlu olduğumuzu bilmezler. Kendimizi anlatmak için delicesine çırpınmak yerine kendimiz olabilmeyi başarabilsek ne güzel olurdu. Sizler de yaşadığınız karmaşadan kurtulup öz benliğinize uygun davranmak istiyorsanız aşağıdaki harika önerilere bir göz atın derim.
kadınlara öneriler
Kadınlara Tavsiyeler

Gün Bugün
Kafanızda onlarca hatta yüzlerce sorun yumağı dolaşıyor. Günlük işlerinizi bile olması gerektiği gibi yapamıyorsunuz ki hedefleriniz ve hayalleriniz üzerinde çalışabilesiniz. Ama ya yarın yoksa? Yarın için endişelenmek veya gelecek için karamsarlığa kapılmak bugünün çürütülmesi demektir. Gelecekte yaşamayı alışkanlık hâline getirenlerin bugünü yoktur. Onlar hiç bugünde yaşamazlar. Hep bir plan ve kontrol derdindedirler. Ama hayat, senin planladığın gibi gitmez çoğu zaman.
 Sen plan yaparken doğan güneş batışa geçiyor da haberin bile olmuyor. Sen plan yaparken ötüşen kumru kuşlarının bahçeyi terk etme vakti geliyor da farkına varmıyorsun. Sonra da hayatın renksizliğinden tekdüzeliğinden şikâyet ediyorsun. Koca evrenin renkleri senin için. Bahçendeki ağaçların renkleri, çiçekler, kuşlar ve gökyüzü senin için. Söylesene doğadan daha güzel bir yeşille karşılaştın mı hiç? Gökyüzünden daha güzel bir beyaz ve mavi gördün mü hayatında? Temiz bir havayı içine coşkuyla çekmenin lüksünü yaşadın mı? Bırak bunların hepsini, sokağa çıkıp da bir ota bakarak sen ne güzelsin, dedin mi? Ben dedim. Otlarla, kuşlarla, kedilerle, köpeklerle, çiçeklerle konuştum. Birbirimizi dinlediğimizden emin olarak konuştum. Konuştukça duygu akışının hızlandığını hissettim.
Sabah kahvaltıda çay bardağınızı kaldırıp oh, mis gibisin, sen ne güzel şeysin dediniz mi? Kokladınız mı içtiğiniz çayı.
Aynaya baktığınızda emzikle ortalarda dolaşan minik bebeğin yetişkin hâline haydi, rast gelsin, ayağın taşa değmesin dediniz mi? Mıncıkladınız mı minnoş yanaklarını? Demediyseniz bunları bir deneyin. Bir tanesini yapmayı deneyin. Sonuçlar muhteşem olacak, inanıyorum.
Teslimiyet Duygusu
Bu maddeyi her şeyin başına koymak gerekiyor aslında. Makalenin başına, hayatımızın en başına ve tüm düşüncelerin başına koymak... Teslim olamadığımız için mutsuzuz. Dilden değil kalpten bir teslimiyet. Kadınların duygu dünyası daha karmaşıktır. Bu nedenle inişli çıkışlı anlar yaşıyoruz. Bazen mutluluktan havalara uçarken kimi zaman aynı hızda yere çakılabiliyoruz. Hormonlar diyelim, duygular diyelim… Bu iniş ve çıkışları dengede tutmanın tek yoludur teslimiyet. Her ne oluyorsa O; görüyor, biliyor ve duyuyor. Acı çektiğinizi, bir şeyleri değiştirmek istediğinizi, bir şeylerden canınızın yandığını… Hepsini ama hepsini biliyor ve görüyor. Eğer o beni ve yarattığı her kulunu seviyorsa mutlaka bir şeyler böyle olması gerekiyordur. O görüyorsa sorun yok, diyebilmek. Mutlaka şu an farkına varamadığım ama bana sunacağı güzellikler var, diye bir düşüncenin içine girebilmek. Teslim olmayı kalpten dilemek…
Herkes Biricik
Senin şu dünyaya kattığın renk kimsede yok. Eğer sevilebilmek için başkasının kimliğine ve görüntüsüne bürünürsen başkasının kopyası olursun. Senden başka sen yok. Sen olmayı başaramazsan insanları kendi renginden mahrum bırakırsın. Kapladığın alan bomboş kalır ve sen hiç yokmuşsun gibi olur. Değiş ama olumsuz yanların için bunu iste. Gülüşün, duruşun, saçın, görüntün, tarzın, tercihlerin yalnızca kalbinden geçenlere göre olsun. Düşün, ben gerçekte nasıl biriyim ve nasıl görünmek istiyorum?
Her Daim Aşk
Gün bugün maddesinde bahsetmiştik ya her şeye sevgiyle bakmaktan, işte buradan yola çıkıyoruz. Her daim hayata aşkla yaklaşmazsak dişi olmanın ağırlığından nasıl kurtulabiliriz? Evinde, işinde, okulunda belini büken ağırlıklarla mücadele eden kadınların ayakta kalması başka neyle mümkün olabilir ki? Fitnessla mı? Kas yaparak mı? Elbette spor hayatımızın bir parçası olmalı ki bir sonraki maddemiz de bu olacak. Fakat kadının gücü içindeki sevgiden gelir.
Spor
Spor denince bilgi karmaşası yaşıyoruz. Aslında ne için spor yaptığımız önemli. Her sağlıklı insanın güne ısınarak başlaması bel ve omuz tutulmalarına veya rahatsızlıklarına karşı faydalı olabilir. Ayrıca kasların gevşemesi güne daha dinamik ve enerjik başlamak için önemlidir. İş hayatında mutsuz olanların sabahları yarım saat kültürfizik hareketlerini yaparak evden çıkmasının hayatına neler katacağını deneyimlemesini tavsiye ederim.
Size Ait Bir Alan
Eviniz uygunsa kendinize özel bir oda hazırlayın. İçinde sevdiğiniz objeler, çiçekleriniz, bakım ürünleriniz, hobileriniz, kitaplarınız, kitaplığınız, sevdiğiniz renkler ve nesneler olsun. Kadınların kafasını dinleyeceği, uzunca düşünebileceği, deşarj olabileceği ve ibadetini yapabileceği bir odasının olması huzuru için önemlidir. Herkesin böyle bir alanı olabilir ama evin tüm karmaşasını yüklenen kadınların buna daha çok ihtiyacı var. Eğer böyle bir alanınız yoksa salonunuzun veya ortak kullandığınız bir odanın köşesine bir masa/ sehpa koyun. Üzerine aynı mantıkla sevdiğiniz çiçeği, hatırlatmaları ve benzer objeleri koyun. Onlara bakarak kendinizi hatırlayın. O da yoksa kolunuzda bir bileklik olsun ve içinde sizi siz yapan kelimeler, cümleler olsun. Boynunuza bir kolye takın ve orada kilit kelimeleriniz yazılı dursun. İmkânlarınız kısıtlıysa üzülmeyin. Aldığınız nefes bile özel. Şu an sahip olamadıklarınız gelecekte de aynı durumda olacağınızı göstermez.
Her Şeyin Daha İyisi
Her şeyin daha iyisi vardır. Hoşunuza gitmeyen durumların size kattığı değerler vardır. Tüm kalbinizle sarıldığınız insanların hayatınızdan çıkması size yeni yollar ve büyük kapılar açabilir ancak uğurlamasını bilirseniz… Gidenleri sevgiyle uğurlayabilelim ki gelenleri de sevgiyle karşılayabilelim.
                                                                                   #yazargibiyim  #makaleseç


17 Mart 2019 Pazar

RUH EŞİM RUHLAR ALEMİNDE Mİ KALDI?


Ruh Eşim Ruhlar Âleminde mi Kaldı?
Merhaba,
Buradan ruh eşlerinize seslenmek ister misiniz? Şu an dünyanın neresinde olduğunu merak ediyor olmalısınız. Ne iş yapıyor, kiminle birlikte ve nerede yaşıyor? Nasıl biri? Tüm bu soruların cevaplarını ararken acaba abartıyor muyum, dediğiniz de oluyor mu? Bence bazı vakitler kendinizi fazla hayalperest de buluyorsunuz. Herkes sıradan eşler bulurken ben nelerle uğraşıyorum, dediğiniz oluyordur. Haydi, hep birlikte bir yolculuğa çıkalım.
ruh eşini bulmanın yolları
ruh eşim ruhlar aleminde mi kaldı

O, Şu An Nerede?
Herkes yuvarlanıp bir yerlere akarken ben niye masal kitaplarındaki mucizeleri bekliyorum? Öyle ya herkesle benzer bir çevrede yetişmene rağmen herkesten farklı beklentilere sahipsin. Yanlış seçimler veya uzun bekleyişler… Her biri ayrı bir yılgınlık olarak ekleniyor heybene. Bir zaman geliyor ki kendine yetecek duruma gelmişsin ve artık yalnızlıktan şikâyet etmiyorsun. Çünkü o, beklediğin kişi seni kalabalıklaştıracak tek çare değildir artık. Bu yüzden beklemeye değer biri olsun istiyorsun. Hayatta başka başka kulvarlara yuvarlanmışsındır. Bakış açın değişmiştir. En boş vakitlerde bile dolu dolu yaşıyorsundur hayatı. Ama arada bir “Nerede bu ruh eşim?” demeyi ihmal etmiyorsundur. "Ruh eşim ruhlar âleminde mi kaldı acaba?"dediğin oldu mu?
Şimdi çok çarpıcı bir bilgiyi size aktaracağım:”Ruh eşin senin o anki gelişimin ve değişimin ölçüsündeki kişidir.”diyor uzmanlar. Bu bilgi ışığında her dönemde karşına çıkan farklı ruh eşleri olabilir, deniyor. Ama ben hayat arkadaşınız olarak baktığım için o, bir kişidir; diyorum. Yukarıdaki bilgiye çok da itibar etmiyorum. Çünkü kendinizi gerçekleştirme sürecinizde karşınıza çıkan kişiler bir nevi sınavınız olacak, sizi büyütecek kişilerdir. Ruh eşleriniz değildir. Ruh eşi kendi gerçekliğinize ulaştığınızda karşınıza çıkan kişidir. Bir de bazı özellikleri taşıması gerekir. O özellikler neler mi?
İşte Ruh Eşinizin Kim Olduğunu Anlamanın Yolları
Aşağıdaki maddeleri yaşıyorsanız ruh eşinizle birliktesiniz demektir. Yok, o böyle biri değil diyorsanız henüz doğru kişiyle karşılaşmamışsınızdır. Ruh eşinizi bulduğunuzda size aşağıdaki sinyalleri verecek.
ü Onun yanında farklı görünme çabanız yoktur. Ona kendinizi beğendirmek için farklı biri gibi görünmeye çalışmazsınız. Sanki hep tanıyor gibisinizdir.
ü Onu her hâliyle seversiniz, sizin gibi düşünmediğinde hatta kıyasıya eleştirdiğinizde sevginizden bir gram eksilmez. Ama o, kendisine söylemediğiniz sürece bunları bilmez. Tartıştığınızda, kızdığınızda sevmediğinizi düşünebilir. Hâlbuki duruşunuzu kaybetmeden sevebilmeniz doğru kişi olduğunun göstergesidir. Aynı zamanda sizin kendinizi gösterme, birey olarak var olabilme şansınızı doğuran kişidir.
ü Tam gitti dediğinizde farklı bir şekilde çıkar karşınıza, bitti dediğiniz yerde yeniden başlar.
ü O güne kadar sabırsızlıktan deliye döndüğünüz birçok duruma tahammül edebilir hâle gelirsiniz.
ü Onu kaybetmekten korkmazsınız. Çünkü severken kişilik kazanmış, kendiniz olmanın lüksünü yaşamışsınızdir. Sizi terk etme ihtimali canınızı acıtsa da buna dayanma gücünü kendinizde bulabilirsiniz. Dedim ya o sizin kendi içinizde yeniden dirilişinizin mimarıdır. Aslında dirilişinize sebep olan kişidir. Asıl mimar sizsiniz. Hatta sizi yaradandır.
ü Onunla zihniniz daha çok çalışır, daha güzel işler başarırsınız. Onsuz da başarırsınız tabi ama yemeğin tadı tuzu gibi, baharatı gibi hep bir şeyler eksik kalır. Enerjiniz eksilir, yaşama amacınızı yitirmiş gibi hissedersiniz. Ta ki onu unutmayı göze alana kadar.
ü Her şeyiyle gerçek bir dünyanın içindesinizdir. Farklı biri olma veya farklı görünme çabalarından uzaksınızdır. Sizi olduğunuz gibi sevecek siz de bu konuda şüphe taşımayacaksınızdır.
ü Onu başka biri gibi değil de sizin bedeninizde ve kalbinizde biri gibi seversiniz. Tamamen bütünleşmişsinizdir. Her an her yerde onu hissedersiniz. Uzakta bile olsa hep sizinledir ve bu uzaklığa sabredecek gücünüz vardır. Sizin için ayrılık yoktur.
ü Neredesin, kiminlesin, tartışmaları pek yaşanmaz. Yaşanmamalı. Çiftler gittikleri her yerde farkında olsalar da olmasalar da kalpleri birdir. Yalnızca kalpleri mi? Tüm hücreleri ile bir bütünü temsil ederler.
ü Telepatik bağları vardır. İster istemez kurulan bir bağdır bu. Zahmetsizce enerji akışı sağlanır.
ü Konuşmadan uzun süre kalabilirler. Birbirlerinin gözlerine uzun süre bakmaktan rahatsız olmazlar. Tam tersi mutluluk duyarlar. Sevgileri tazelenir ve güçlenir.
ü Birlikte vakit geçirirken daha çok manevi anılar biriktirmeye çalışırlar. Para harcama, alışveriş yapma veya yemek yemenin dışında daha kalıcı anılar biriktirirler. Anda kalmaya önem verirler.
Aslında bu liste daha da uzatılabilir. Hatta her cümleden yeni anlamlar da çıkartılabilir. Ama özetle ve muhtemelen ruh eşiniz yukarıdaki gibi biri olmalıdır.
Merak etmeyin, ruh eşiniz ruhlar âleminde falan kalmadı. O da şu an sizin gibi fani dünyada yaşamını sürdürmeye devam ediyor. Yalnızca sizin onun ruh denkliğine ulaşmanızı bekliyor.
                                                                        #yazargbiyim
                                                                        #makaleseç