9 Aralık 2018 Pazar

KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ! (HÂLÂ BİR ŞANSINIZ VAR)


Köprüden Önce Son Çıkış! (Hâlâ Bir Şansınız Var)
Her zamanki rutin yolculuğumuzda ilerlerken fark etmiyoruz köprüden önce son çıkışa geldiğimizi. Arabamız hınca hınç dolu. Sesler, talimatlar, öneriler alıp başını giderken son çıkışı kaçırmakla karşı karşıya gelmiş olabilirsiniz. Anlık bir manevradır ihtiyacınız olan. Bunun için çok şanslı olmanız gerekir. Ama bir sorunumuz daha var. Köprüden önce son çıkışa girmeniz gerektiğinin farkında olup olmadığınız. Farkındalığınız size bir fırsat tanıyabilir. Ama ya farkında değilseniz?
kişisel gelişim
köprüden önce son çıkış

Son Çıkışın Farkında mısınız?
Hayat yolculuğunda kimilerimiz çok şanslıyız kimilerimiz ise yeterince şanslı olmadığımızı yineleyip duruyoruz. Evet, aynı şartları düşündüğümüzde birileri daha çok ön plana çıkabilir. Ama farklı durumlarda biz daha şanslı olabiliriz. Yani aslında eşit şartlarda yaşıyor olabiliriz. Yalnızca sahip olduklarımız farklı alanlara dağılmıştır. Çok zengin birinin ailesinde telafi edilemeyecek gibi görünen yaraları olabilir. Ya da fakir birinin huzurlu bir yaşantısı olabilir. Çok zengin biri ailesi tarafından dışlanmış olabilir. Fakir bir çocuk anne ve baba sevgisiyle büyümüş olabilir. Birisi çok iyi şartlarda ve hiç yorulmadan iş hayatına atılmıştır. Başka biri kapı kapı iş aramakla meşguldür. Benzer durumlarda eşitsizlikler görülse de farklı konularda üstünlükler de söz konusudur.
Hayatınızın dönüm noktalarında son çıkışı yakalarsanız sizin de yakındığınız duruma karşı verdiğiniz sınavı geçme şansınız var. Nedir, hayatımızın dönüm noktaları? Üniversite, iş, evlilik ve benzeri konularda hayatımız boyunca çıkışlar yakalayabilir veya kaçırabiliriz. Bu konularda karar verirken son çıkışı yakalamak kurtarıcı olabilir. Peki, son çıkışı nasıl bulacağız? Geçip gitmeden önce onu nasıl fark edeceğiz? Hatta neden köprüye doğru değil de son çıkışa ilerlememiz gerektiğini nasıl bulacağız?
Size Güzel Bir Haberim Var
Size güzel bir haberim var: Nefes aldığımız sürece bir son çıkışımız olacak. Evet, son ve bitiş kelimeleri yaşadığımız sürece anlamsız kelimeler olarak karşımıza çıkacak. Hep bir çıkar yol aramakla geçecek hayatımız. Yeniden ayağa kalkıp mücadeleye devam edeceğiz. Yanlış kararlar vermiş olabiliriz, yanlış bir hayatın içinde olabiliriz. Ama bu yanlışlardan çıkıp doğruya adım atmamız için köprüler hiç bitmeyecek, son çıkışlar da öyle.
Bir güzel haberim daha var. Umutsuzluk içindeyseniz yeterince zor durumda kalmamışsınız demektir. Şaka mı yapıyorum acaba? Hayır, şaka yapmıyorum. Ağlayıp sızlanma, nazlanma şansınız varsa hâlâ dayandığınız bir yerler vardır. Yeterince çaresiz, yeterince işsiz, yeterince sevgisiz değilsinizdir. Bir şeyler sizin iç dünyanızda veya somut olarak hayatınızda gerçekten bittiyse otomatik olarak bilinciniz ve bünyeniz onun arayışına girecektir. İnançla yeniden dirilecektir. Eğer kendinizde bu isteği henüz göremediyseniz yeterince bitmemişsiniz demektir. Kimse düşmeden kalkmaya çabalamaz. Kimse hastalanmadan iyileşmeye çabalamaz. Sadece nazlanır, söylenir, sitem eder. Çünkü saçmadır. Ortalıkta bir hastalık yokken iyileşmeye çabalamak, düşmeden kalkmaya çalışmak diye bir şey yoktur. Eğer şu an bir karar aşamasındayken okuyorsanız bu yazımı,, olaylara bir de bu yönden bakmanızı tavsiye ederim.
Son Çıkışı Nasıl Yakalarız?
Dedik ya yaşadığımız sürece hep bir son çıkış olacak. Ne kadar erken uyanır da erken fark edersek bu durumu o kadar az üzülmüş oluruz. Er ya da geç son çıkışı yakalayabilmek için yapmamız gerekenler aşağıdaki gibidir:
ü  İlk olarak zararın neresinden dönerseniz kâr olduğunu hatırlayın. Yaşınız kaç olursa olsun pişmanlık duymayın ve çıkışa erken girmeye çalışın.
ü  Öncelikle uzun yıllardır bu yolda arabanızda taşıdığınız negatifliklerin üstünü çizin. Hiçbir ayrım yapmayın. Çok fazla vaktiniz yok. Aksi taktirde yeni bir deneyimle yine çok yorulacaksınız ve bir sonraki çıkışı bekleyeceksiniz. Hiç ayrım yapmadan sizi engelleyen düşünce, öneri ve diğer etkenlerin üstünü hızlıca çizin. Kim ya da ne olursa onları elediğinizden emin olun. Çünkü çok hızlı bir karar vermeniz gerekiyor.
ü  Sonra da kendinizdeki negatifliklerin üstünü çizin. Mümkünse bunları bir yere yazarak yapın.
ü  Son olarak elinizde kalanlara bakın. Elinizde kalanlar size gideceğiniz yolu da gösterecektir.
Kalbimize güveniyorsak o bize tüm doğruları söyleyecektir. Bazen sebepsizce içimizin almadığı durumlar olur. Hiçbir fikrimiz olmadığı hâlde ısınamadığımız durumlar. Biz bilmeden kalbimiz bilmiştir. Oradan gitme, onu yapma, bu karar uygun değil, gibi telkinler verir bize. Ama bazen en büyük sınavımız bir karardır. Çok kısa sürede bir karar vermemiz gerekir. Böyle durumlarda kalbimiz de bize cevap veremez olur. Sesimize kulaklarını tıkamış gibidir. Kendimizi çaresiz ve karmaşık hissederiz. Zihnimiz karıştığında artıları ve eksileri bir kâğıda toplarsak sonucu kolayca bulma şansımız olur. Tıpkı çoktan seçmeli sorular gibi. Baştan doğru cevabı ararsak yanlış işaretlemeler yapabiliriz. Ama önce yanlışların üstünü çizmeyi denersek netlerimizin ne kadar kolay arttığını görebiliriz.
Umarım başarılı olursunuz, umarım başarırız, sevgiyle kalın.
Deneyenler olursa yorumunu beklerim. J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder