8 Kasım 2018 Perşembe

Sosyal Medyada Karşımıza Çıkan 10 Tip


sosyal medyada 10 tip
Sosyal Medyada Tipler


Sosyal Medyada Karşımıza Çıkan 10 Tip
Siz de sosyal medyadan kimi zaman soğuyup kaçmak isteyenlerden misiniz? Siz de 100 takipçi isteğinin 70’ini reddedenlerden misiniz? Hatta bazen kapana kısıp çevrenizdeki istemediğiniz kişilere boyun eğmek zorunda mı kalıyorsunuz? Onlara sosyal medyayı veya hayatta daha anlamlı ideallerimiz olması gerektiğini aşılamak çok zor. Zor olsa da kategorize etmek biraz içinizi rahatlatacaktır.
1)Şirin Şeyler
Bunlar şirin şeylerdir. Her gün yeni bir şirinlikle karşımıza çıkarlar. Mesela hiç hüzünlü anları yoktur. Yanak dolusu gülücükle karşılar sizi her bir paylaşım. Karşıdan baktığınızda sevimli, sıcak görünen bu tiplerin yakından ne kadar hırslı kişiler olduğunu görürsünüz. Çünkü normal bir insan 4 mevsim gibidir. Farklı mevsimleri yaşadığı zamanlar olur. Ama bunlara çatana kadar gerçek kişiliklerini göremezsiniz.
2)” Ben Yemeğe Gidebiliyorum/Ben Denize Gidebiliyorum”cular
Genelde evde depresyona giren kişilerdir. Sosyal bir hayatı olmadığı için veya yaşam kültürüne sahip olmadıklarından hayatındaki en küçük bir etkinliği paylaşma gereği duyarlar. Oysa yemek karın doyurma aracıdır.
Denize gittiklerinde 20 dakikalık sahil yürüyüşü yapıp 20 foto atarlar. Eğlenmediklerini ve deniz kültürüne sahip olmadıklarını buradan anlayın.
 Genelde eğitime ayırmadıkları vakitleri hemcinslerine nispet yaparak geçtiği için yozlaşma günden güne kaçınılmaz olur.
3) Buldumcuklar/ Benim Kocam/Karım Var
Evlilik fobisinin temel nedeni evliliklerin bir süre sonra rutine gireceği korkusudur. Bu kategorideki kişiler bu saptamanın en büyük kanıtıdır. Yeterince mutsuz olduklarından adım başı “biz mutluyuz” paylaşımı yaparlar. Karşı tarafta bir kıpırtı olmamasına rağmen bir taraf sürekli paylaşım yapar. Hatır gönül için bu artçı paylaşımlara tahammül etmek durumunda kalırsınız. En çok paylaşan en az sevilendir, maalesef. Paylaşımlar arttıkça mutsuzluğun derecesini görmeye baslarsınız.
4) Günaydıncılar- İyi Akşamlarcılar
Sabah güne onlarla başlarsınız. Akşam günü onlarla kapatırsınız. Yetmez günün belirli saatlerinde duygu dolu paylaşımlarını izlersiniz. “Sensiz yaşayamam, ölürüm, ah ulan dünya…” Gördüğünüz gibi duygular şelale. :D
5) Konumcular
Evden çıktığından gittiği ve mola verdiği yerlere kadar her şeyi bilirsiniz. Şu anda A şehrinde, B alışveriş merkezinde, C kafesinde… Çünkü gerçek hayatta onlarla ilgilenen dostları yoktur. Bu da ilgi çekmenin başka bir yoludur.
6) Güncüler
Söyleyin ne olur, devir kaç, vakit ne ve biz hangi çağdayız? Kadın günlerinden bahsediyorum. Bu konuda söylenecek çok da bir şey bulamayıp anlatmadan anlaşılmayı umuyorum.
7) “Facebook”çular
Gerçekten facebook’u kim kullanıyor? Birileri kullanıyor ki arada oraya da etkileşim yapma gereği duyuyoruz. Mecburen. Ama şu yukarıdakilere önerimiz; hep facebook’ta kalsınlar. Mutlulukla kalsınlar. J
8) “Ben Doğurabiliyorum”cular
Siz de biliyorsunuz ki insan dışı varlıklar da doğurabiliyor. Yani özel bir sorunu olmadıkça her dişi gereken işlemi yaptığında doğurabilir. Ama bazıları vardır ki doğumdan itibaren kadın şöyle, kadın böyle, bilmem nasıl bir kadınım diye paylaşımlar yapmaya başlar. Oysa kadın olmak sadece cinsellikle ve doğurganlıkla ilgili bir durum değildir. Bu kişilere eskiden çok eskiden kadınların en az 3 dil bildiğini, en az 3 enstrüman çaldığını ve en az 3 alanda meslekî anlamda uzmanlaştığını söylemek gerekir. Yani onlara da kadın diyoruz…
9) “Benim Arkadaşım Var”cılar
Hepimizin belirli düzeyde bir arkadaş çevresi ve dostları vardır. Kimi ben arkadaştan anlamam, yalnızca dostu bilirim, der. Kimi her bulduğuyla takılmayı alışkanlık hâline getirmiştir. Gerçek dostlar birbirlerinin muhabbetlerini özler ve buluşmanın bir saniyesini bile ziyan etmek istemezler. Saatler süren koyu sohbetlerle bir dakikadan binlerce saat çıkarmaya çalışırlar. Bir de benim arkadaşım var, kitlesinden söz etmeliyiz ki bunların ne zaman kimle takılacağı belli olmaz. Birlikte birkaç saniye sessiz kalamazlar, hemen rahatsız olurlar. Çünkü birbirlerine yaklaşımları maskelidir. Oysa gerçek dostlar sessizce birbirlerinin gözlerinden akan duyguları okumayı bilirler.
Sürekli alışveriş arkadaşı ararlar ki alışverişin bir ihtiyaç olduğunu aslolanın kalp olduğunu bilmezler.
Bu gruba giren kişiler selfie delisi diye de bilinir. Selfie yani özçekim. Her ortamda özçekim bunlardan sorulur. Ortamın fotoğrafçısıdırlar. Ellerinde bir telefon bütün hayatları anı fotoğramakla geçer çünkü akşama paylaşacak malzeme bulmalıdırlar.
10) Nispetçiler
Yukarıdaki saydıklarımızın hepsi bu gruba girer ve sosyal medya aslında çaktırmadan bir nispet ortamıdır. Bu mecralarda samimi ve kalpten geçenleri paylaşanları az görürsünüz. Hislerindeki ve duygu dünyalarındaki titreşimleri paylaşanları bulursanız onları öpün başınıza koyun. Genelde buldumcuk karakterlerle karşılaşırsınız. Hayatta da öyle değil midir? Ya da “Asr Suresi” insanların çoğu hüsrandadır, diyor.
Saygı, sevgi ve selametle…