28 Temmuz 2018 Cumartesi

Yazarlıkla İlgili Sorularınızı Cevaplıyorum

İçerik Yazarlığı
Makale Yazarı Olmak


Merhaba,
Yazarlıkla ilgili İnstagram üzerinden gelen soruları cevaplamak için geçtim bu yazının başına. Bu yazıda içerik yazarlığı; roman, hikâye ve şiir yazarlığı; gazete ve dergi yazarlığı veya guru yazarlık konusunda soru cevap yapmayı planlıyorum. En çok merak edilen ücret konusuna da değineceğim. (En azından başlarken bunu hayal ediyorum. Çoğu yazım başladığı gibi bitmiyor.) İnstagram hesabım @muhayyel_l üzerinden gelen sorularda yazarlık konusunda zihinlerde netleşmeyen konuların olduğunu fark ettim. Şimdi bu konuya açıklık getirmeye çalışacağım. (Sorularınıza 1000 küsur kelimeyle cevap verebildiğim için üzgünüm :D )
Makale Yazarlığı / İçerik Yazarlığı Nedir?
Makale yazarlarına “web içerik yazarı” da denebilir. Çünkü web sitelerinin içerik ihtiyacını karşılamak için yazarlar. Ben de bunlardan biriyim. Moda, sağlık, spor, teknoloji, eğitim, anne-bebek, kadın, cilt bakımı, dekorasyon, bahis, iş fikirleri, seo, bilişim, inşaat, temizlik gibi sektör ve alanlarda yazarsınız. Gelen siparişler üzerine bazen günlerce aynı konuyu yazabilirsiniz. Böylece daha hızlı ve kolay yazmaya başlarsınız. Sık yazdığınız konular o alanda uzmanlaşmanıza sebep olacaktır. Hatta başka güzel taraflarını söyleyeyim; makale yazarlığı size hiç bilmediğiniz yanlarınızı gösterecek. Yeni ilgi alanları açacak. Kabiliyetiniz olan ama o güne kadar farkına varmadığınız yönlerinizi ortaya çıkaracak. Çok iyi bir genel kültür edinme yöntemi aynı zamanda. Tamamen bilgi evreninde yüzdüğünüzü hissedeceksiniz. Sonrasında siz, eski siz olmuyorsunuz. 😊 Hayata bakışınız değişiyor. Hep başka biri olmak isterdiniz ya… Ben bu değilim, hayatımda bir şeyler eksik diyordunuz ya. İşte sizden yeni bir siz doğuyor ama içinizde o potansiyel varsa. . Madenleri olduğu yerden çıkarmak için o civarda o madenin olduğunu bilmek gerekir. Olmayan bir şeyi çıkartamazsınız malum.
Nasıl İçerik Yazarı Olabilirsiniz?
Her işte olduğu gibi ajanslara veya ilanlara doğrudan başvuru yaparak.
Maddi Getirisi Nedir?
Buna net bir rakam vermek çok zor olur. Çalışma şartlarınıza göre değişkenlik gösterir. Kimisi 300 liralık yazar, kimisi 1000 liralık kimisi 3000 liralık yazar. Anlaşmanıza göre ne kadar çok içerik teslimi yaparsanız maaşınızda o kadar artış olacaktır. Aslında alacağınız miktarı siz belirliyorsunuz. Kelime başı fiyatları baştan bildiğiniz için o ay ihtiyacınız kadar yazabilirsiniz. Şunu da unutmayın; freelance yazmaktan sıkılınca karın tokluğuna razı gelmeye de başlayabilirsiniz.
Ücretlendirme Nasıl Oluyor?
Bu konuya da hiç girmek istemiyorum.  Ama genel bilgilendirme yapmak gerekirse kelime başı ücretlendirme yapılır. 100 kelime başına 2 tl, 3 tl, 5 tl, 10 tl gibi ücretlerle karşılaşırsınız. Daha fazlası da mümkündür. Ama her ajansın kriteri bellidir. Siz ona uyum sağlamak durumundasınız. Anlayacağınız üzere büyük sabır gerektiren ve herhangi bir işe gider gibi sabah erkenden başına oturup akşam kalkmanız gereken bir iştir. Ne kadar çok yazarsanız o kadar kazanırsınız.
Ek İş mi Yoksa Tam Zamanlı Olarak Yapılır mı?
Hâlihazırda bir işiniz varsa ek iş olarak da yapabilirsiniz. Ama tam zamanlı çalışmak için de uygundur(Başlarda çok yıpranacaksınız.) Tabii, freelance bir iş olduğu için çevrenizi çalıştığınıza ikna edemeyeceksiniz. Gündüz yazmanız gereken konular evde boş durduğunuzu düşünen kişiler tarafından bölünecek. Mesai saatlerinizi başka işlerle geçireceksiniz(Kızlar için yemek bulaşık, çevresel faktörler, bahçe, çiçekler, hobiler, hayvanlar…) Doğal olarak işin ağırlığı geceye kalacak. Gözleriniz çökecek, gündüz koşuşturma gece içerik (asıl işiniz) yavaş yavaş erimeye başlayacaksınız.
(Bu arada dünya üzerinde sadece içerik yazarları mesai saatinde (çalışırken) bölünür. Başka hiçbir meslekte böyle bir durumla karşılaşmazsınız. Kimse tam zamanlı bir çalışana “Gel, bana yardım et.” veya "Tut şu işi yap.” diyemez. Ama içerik yazarına denir. Çünkü kimseye çalışan biri olduğunuzu ispat edemezsiniz.(Aileniz dışında.))

 Bir deri bir kemik kalınca ekmek arası patates kızartması diyeti yaparak verdiğiniz kiloları geri almaya çalışacaksınız. Diyetisyenlerin kapısını çalacak, onlardan medet umacaksınız.

(Bilmiyor musunuz ki bir yazar diyetin A’dan Z’ye tüm teferruatlarını bilir. Bilmediği şey iştahla yemektir aslında.)

Bir umut diyerek şansınızı deneyeceksiniz. Ekmek arası patatesi duyan diyetisyen kısa süreli bir şoktan sonra “Hım, sen yine de fazla kaçırma” diyecektir.
Sürekli masa başında olduğunuz için yılda iki üç kez tutulma yaşayacaksınız. Yaklaşık bir hafta on günü yatarak geçireceksiniz. Karşı tarafa derdinizi anlatamayacak ve siparişleri yetiştiremediğiniz için resti çekeceksiniz. (Artık büyük firmalarla çalıştığım için böyle bir sorun yaşamıyorum. Genelde vaktinden önce teslim ederim.)Haklı olanın kim olduğu hiç önemli değil. Yazar her zaman haklıdır. 😊 Yılda birkaç gün acilde yatacaksınız. O günlerde yazamadığınız içeriklerin açıklamasını yapamayacak ve yine bir hır gür yaşayacaksınız. Bunları öpün, başınıza koyun çünkü tek sosyal aktiviteniz atışmak olacak. Yavaştan şunu söylemeye çalışıyorum: Evden yazıyorsanız artık asosyal bir hayat sizi bekliyor. (Dediğim gibi kaliteli içerik yazdıracak büyük firmalara ulaşınca yetiştirememe sorunu ortadan kalkıyor. Çünkü ücret değil yazı kalitesi ön plana çıkıyor.)
Pişman mıyım?
Hayır. Yapabileceğiniz en iyi şey buysa yapmaktan vazgeçmezsiniz. Yazarlık benim işim değil hobim ya da hayatım olabilir ancak. Yazmayı öğrendiğim günden beri yazıyorum. Karalamaya ilk şiirle başladım. Şimdi hobilerimi meslek edindim. Elbette memnunum bu durumdan. Zorlukla beraber kolaylık vardır.
Roman- Hikâye Yazarlığı ve Şairlik
Bizim yaptığımız iş bunları içermiyor. Ama edebiyatçı olunca hobi olarak sanatsal metinler de yazmak istiyorsunuz. Benim de hâlihazırda bir romanım ve taslak hâlinde bir şiir kitabım olsa da şimdilik yayınlamayı düşünmüyorum. Bunlar hobi olarak yapabileceğiniz sanatsal işlerdir. Eserleriniz tutarsa kazanmaya başlarsınız ki çok zahmetli bir süreçtir. Günümüzde sosyal medya fenomenlerinin çıkardığı kitaplar okunuyormuş. Yayınevleri takipçi sayınıza bakarak karar veriyormuş kitapları yayınlamaya. Sanırım anlatabildim.
Köşe Yazarlığı/ Haber Yazarlığı/ Guru Yazarlık
Köşe yazarları belli konularda isim yapmış kişilerdir. Yani gazete köşelerinde gördüğünüz isimler genelde ünlü olup üst düzey içerikler üretmesi beklenmeyen kişilerdir. Sıradan birinin bir köşeyi parsellemesi biraz zor gibi ama imkânsız demiyorum. Bu arada bizler de haber yazısı yazıyoruz fakat burada asıl dikkati çekmek istediğim nokta şu: İçerik yazarlarının yazdığı hiçbir yazı kendi ismiyle yayınlanmaz. (İstisnalar  var. İnstagram hesabımda paylaşıyorum. Site bazen sizden isminizle yazı paylaşımı yapmanızı isteyebilir.)
 Kimin için ya da hangi iş yeri için yazdıysanız yazının telif hakları ona geçer. Bu anlamda roman, hikâye, şiir ve köşe yazarlığından ayrılır. Guru yazarlıktan daha önce bahsetmiştim. Tıpkı köşe yazarları gibi kendi adıyla yazan kişilerdir. Ama köşe yazıları güncel veya dilediği gibi rahat bir üslup kullanır. Guru yazar ise bilgi vermeyi amaçlar.
Yukarıdaki bilgilere ek olarak kendi ismimle yayınlanan makalelerim olduğunu söylemek isterim. Yazarlık statüsü tamamen sizinle ilgilidir ve kendinizi geliştirdikçe karşınıza yan seçenekler de çıkacaktır.
Canım Blogger
Apayrı bir konu olsa da burada blog açma konusuna da kısaca yer vermek istedim. (Blog açma aşamalarımı daha sonra anlatabilirim.) Yazmayı seviyorsanız, yazdıklarımı ne yapayım diyorsanız, kendinizi geliştirmek istiyorsanız bir blog açabilirsiniz. Blogspot ücretsiz bir platformdur. Aynı zamanda google plus uzantısı da olduğu için(artık yok) google plus hesabınızı sosyal medya hesabı olarak kullanır yazılarınızı oradan daha çok kişiye ulaştırabilirsiniz. Her yazan iyi yazar değildir. Herkes şiir yazabilir ama herkes şair değildir. O sebeple:
ü  Her karaladığınızı sanat eseri gibi görmek yerine edebiyat tarihini öğrenin.
ü  Ekolleri öğrenin.
ü  Akımları öğrenin.
ü  Bu alanda yerinizi belirleyin.
ü   Dünya görüşünüz olsun, hayat görüşünüz olsun, şiir tanımınız olsun, roman tanımınız olsun.
ü  Roman yazım tarzlarını ve bakış açılarını öğrenin; uygulamalı olarak zihninize oturtun.
ü  Asıl önemlisi edebiyat tarihindeki her dönemin önemli kitaplarını okuyun. Yazdım oldu, başkadır. Yazarlık başkadır. Fenomenlere bakarak yazmaya karar verirseniz çöp biriktirirsiniz. Oysa bizim sanatkârlara ihtiyacımız var. Bu arada yazdıklarınız milyonlara ulaşacak. Ne yazdığınıza dikkat edin. Sırf ilgi çekmek için insanların hayatlarına yıkıcı fikirler sokmaya çalışmayın. Eğer inanıyorsanız, yazdıklarınızdan da sorumlu tutulacağınızı unutmayın. (Bu yüzden şiirlerimin çoğunluğunu oluşturan ilk dönem şiirlerini yayınlamayı düşünmüyorum. İnsanlara karamsar bir tablo bırakmamak için.)
Not: Konu ne olursa olsun yazarken kendinizi salmayın. Yazarlık sanıldığı gibi kafayı dağıtarak bunalıma girerek, isyan ederek yapılacak bir iş değildir. Yazarlık ustalık işidir. Kelime ustalığı, cümle ustalığı, düşünce ustalığı, imge ustalığı. Yazarken bilincinizi kaybetmemelisiniz.
...
  Şuradan şiir bloğuma buradan da makale bloğumun ana sayfasına ulaşabilirsiniz.



6 Temmuz 2018 Cuma

Guru Yazar Kimdir?



içerik yazarı
Guru Yazar Kimdir?
Merhaba,
Bugün yazarlık konusunda level atlayan veya atlamak isteyenlere özel bir seçenek olan “Guru Yazarlık” konusunu sizlere taşımak istedim. Bazılarınız ilk defa duyuyordur, bazılarının az buçuk fikri vardır konu hakkında öyle değil mi? Sizler de başlığı görür görmez heyecanlananlardan mısınız? Yazarlık konusunda kendinizi nerelerde görüyorsunuz? Yazar denince “author” mu yoksa “writer” olarak mı nitelendiriyorsunuz kendinizi? Hedefleriniz neler? Ben şimdilik guru yazarlık konusunda kafanızdaki (varsa) soru işaretlerini gidermek istiyorum. Bu yüzden makalemi adım adım okumanızı tavsiye ediyorum.
Yazarlık Hakkında
Kendimi hep yazarken buldum. Sanırım ilkokul ikiydi. Ama içten gelen samimiyetle bir yerlere kadar gelebildim. Ayrıca hiçbir iddiam olmadığı hâlde ilk içeriklerimin (2012 yılından itibaren) guru yazarlığa tam da uyan içerikler olduğunu da sonradan fark ettim. Çünkü tek amacım en doğru ve güvenilir bilgiyi vermekti. Yazarlığa kendi eğitim alanıma uygun olan konularda başladım. Fakat sonradan çalışmaya başladığım içerik ajanslarının -her ne kadar olumlu yorumlar alsam da- aradıklarının çok kaliteli yazılar değil de “bol içerik” olduğunu gördüm. Durumu fark ettikten sonra "Ben de onlar gibi olacağım" desem de çok çabuk adapte olamadım. Çünkü yaptığım iş benim imzamı taşıyordu. Talep ne olursa olsun en iyisini yapmam gerekiyordu. Bu işleyiş beni gittikçe zorlarken sosyal hayattan da yavaş yavaş çekildiğimi fark ettim ki içerik yazarlarının en önemli sorunudur. Aslında normalde de çok sosyal bir hayatım yoktu, köyümde bahçeme çıkmanın dışında. Benim durumum günlerce odadan çıkmamaya kadar gidince limitimi düşürme kararı alıyor fakat ay sonunda buna pişman oluyordum.
Günlük 10 bin, 15 bin yazan kişileri anlayabiliyorum. Benim de limitim buralarda geziniyor. Fakat bu durum biraz da yazdığınız konuyla ilgili oluyor. Sürekli anahtar kelime ağırlıklı yazıyorsanız rahat 15 bin yazarsınız. Ama uzmanlık ve detay gerektiren konularda 15 bin yazıyorsanız dönüp yazdıklarınızı baştan okumanız gerekiyor. Herhangi bir uzmanın kendi alanında seçtiği bir konuyla ilgili kafadaki tüm soru işaretlerini giderecek bir yazı yazması dolu dolu bir gününü alabilir hatta bu süreyi geçebilir. İşte bu yüzden web siteleri içi boş makalelerin çöplüğü hâline gelmiş durumda. Artık insanlar bir siteyi açtığında o konuyla ilgili detaylı tüm bilgileri görmek istiyor. Fakat içerikler tam tersini yapıyor. Kimi içerikleri okuduğunuzda göreceksiniz. Sorunuza 1 cümleyle yanıt verdikten sonra 300 kelime, 5000 kelime (her neyse) doldurmaya çalışıyor. Düşünelim isterseniz. Yüzlerce içerik yazarı her gün içerik üretiyor. Onlarca içerik ajansı her gün bu içeriklerin teslimini yapıyor. Sizce de hamallık değil mi? Bence de öyle. Arz talep meselesi de önemli tabi. Biraz da firma olarak “Biz, şu kalitede içerik üretiyoruz. Her yazara uzmanlık veriyoruz. Yazarlarımıza da bu konuda hakkını veriyoruz. Sizden de verdiğimiz emeğin karşılığını haklı olarak almak istiyoruz" diyecek bir duruş lazım. Ama ben o konulara girmiyorum. Arz talep neyse ona göre davranabilirler.
Guru Yazar Olmak Nedir?
İçerik yazarlığına başladığınızda karşınıza yazar statüleri çıkacaktır. Standart yazar, gümüş yazar ve gold yazar bir sitenin kategorileri olabilir. Başka bir sitede standart yazar, uzman yazar ve elit yazar şeklinde bir kategorizasyon ile karşılaşabilirsiniz. Bunlar tamamen sitelerin özel tercihleridir. Fakat bir de bunların da ötesinde yer alan “guru yazarlık” teriminden söz edebiliriz. Benim de zaman zaman aynı kategoride yazılarım bulunuyor. Guru yazar kimdir?
Guru yazar; kendi uzmanlık alanında ve eğitim gördüğü branşta yazılar hazırlayan kişidir. Fakat bu kadarla da sınırlı kalmıyor. Yazısını okuyucuyu etkileyecek şekilde doğru cümle kalıpları ve gerçekçi tasvirlerle süsleyen, spesifik detaylara yer veren kişidir. Bu bakımdan  “guru yazar” günlük 10 bin, 15 bin yazmayan kişidir. Hâliyle özel taleplere göre içerikler hazırlar. Öyle her yazıyı guru statüsünde hazırlarsa batar zaten. En başta da belirttiğim gibi arz talep meselesine göre içerik hazırlarsanız sizler de yıpranmamış olursunuz. Benim için bu duruma alışmak çok zor olsa da bir şekilde sektörün bir yerlerinde debelenmeye devam ediyorum. Bu arada diğer bloğumda kullandığım #yazargibiyim nickini #köylüyazar olarak değiştirmek konusunda kafama fikirler çakıyor. Sanırım bu konudaki kaderimi değiştiremiyorum. Yazarken seyahat etmek insana çok şey katıyor. O günleri özlüyor ve oksijen kıtlığını –çok şükür ki- bahçemizdeki ağaçlardan gidermeye çalışıyorum. Bol yazılı ve kaliteli günler dilerim. 😊