22 Şubat 2018 Perşembe

Hayatımızdaki Dönüm Noktaları

30 yasindan sonra meslek degistirmek
Hayatımızdaki Dönüm Noktaları

Hayatımızda dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktaları kiminin aydınlanma zamanını ifade eder. Kimisi ise bu zamanların hiç farkına varmadan yaşayıp gider. Kendini bilmeyen, kendini tanıma gibi bir çaba içinde olmayan insanlar bu dönüp noktalarını kaçırabilirler. Bu da demek oluyor ki hayatın onlara sunduğu yeni fırsatlardan hiç değmeden geçip giderler.
Kimi insanlar vardır. 20 yıl aynı işte çalışmış, 20 yıl aynı yoldan gelip gitmiştir. Onlardaki bu azmi ve istikrarı görüp de imrenmemek elde değil tabi. Büyük bir başarı. Herkesin yapamayacağı kadar tekdüze bir hayat. Belki de çevrenin görünmez psikolojik baskıları sonucu oluşmuş düşünce kalıpları. Düzenli bir hayat, onların istediği zamanda evlilik, onların istediği zamanda çocuk sahibi olmak ve tabii ki onları tatmin edecek ve uzun süre devam eden bir işte çalışıyor olmak. Gördüğünüz gibi sanki her şey onlar için. Sizin kişiliğinizin bir değeri kalmamış gibi.
Dönüm Noktaları Son Şansımız Olabilir
Hayatımızdaki dönüm noktaları uzmanlara göre 20-25 arası ve 30-35 yaş arasıdır. Bu rakamlar esnetilebilir. Ama genel mantık bu şekilde yürümektedir. Bu dönemlerde bireyler kendi hayatlarını sorgulamaya başlarlarmış. En çok da iş hayatlarını ve tabii ki kişiliklerini.
·        Gerçekten bu işi mi yapmak istiyorum?
·        Gerçekten bu hayatı mı yaşamak istiyorum?
·        Gerçekten bu ortamda mı hayat sürmek istiyorum?

 Bunları soran birinin içine çoktan kurt düşmüştür bile. Meslek seçimi yaparken son derece idealist miydiniz? Yoksa ‘Aman, üniversiteye gideyim de şu çevre baskısından bir kurtulayım. Üniversite üniversitedir nasılsa. Kafam rahat. Bir süre bu şekilde idare ederim.’ mi dediniz.
 Mezuniyete doğru iş ciddiye binmeye başlar. Artık ciddi adımlar atmanız gerekiyordur. Mesleğinizle ilgili içinizde şüpheler birikmeye başlar. ‘Ama bu kadar okudum, boşa mı gitsin?’lerden kurtulamazsınız. Kendinizi zorlayarak iş hayatına atılırsınız. Bir süre problemlerle boğuşup bir yerde pes edersiniz. Yeter, dersiniz. Yeter, bir sorun var. Başkalarında olmayan bir sorun. Ben bu mesleği benimseyemiyorum. Sevemiyorum. Kendimi buraya ait hissetmiyorum. Yaşınız 30 olmuştur artık. Bu yaştan sonra meslek mi değiştirilir. Millet ne der? Ya başarısız olursam. Üstelik işimden ayrılırsam yeni bir iş de bulamayabilirim. Korkular, korkular… Size de tanıdık geldi mi? Eğer siz de aynı süreçten geçtiyseniz ya da geçiyorsanız birkaç öneri paylaşmak isterim.
Hobilerinizi Gözden Geçirin
Yaptığınız işte mutlu değilseniz sebeplerini iyi düşünün.
Yeterli Donanım: İlk sebebi işinizle ilgili yeterli donanıma sahip olmamanız olabilir. Yani meslekî eksiklikler sizi meslekten soğutabilir. Bunun farkına varıp işinizde iyi bir noktaya gelirseniz belki fikriniz değişebilir.
Hobileriniz: Neyi seviyorsunuz? Nelerden hoşlanıyorsunuz? Ömür boyu yapmak isteyeceğiniz neler var? Düşündükçe içinizde heyecana sebep olan ve kalbinizi ateş gibi yakan, tutkuyla istediğiniz bir iş var mı? Eğer varsa sizin hayatınızın mesleği olabilir. Sevdiğiniz işi yaparak çalışma sendromundan kurtulabilirsiniz. Yaşadığınız mutsuzluk ve tükenmişlik de sona erebilir.
Sevdiğiniz İş ile İlgili Deneyiminiz Var mı?: Tamam, sevdiğiniz işi yapın ama 30 yaşından sonra meslek değiştirmek ya da eğitim aldığınızın dışında bir mesleğe geçiş yapmak kolay değildir. Bunun için birden bire işinizden ayrılmak yerine önce biraz donanım sahibi olmayı deneyin. İşinizle birlikte yeni bir deneyim kazanmak zor olacaktır. İkisini birlikte yürütmek sizi zorlayabilir. Bu yeni hayatı ne kadar istediğinizi de o anki azminiz gösterecektir.
Ya İşsizseniz?: Mevcut bir işiniz varsa konforunuzu bozup yeni bir hayata ve maceraya atılmak zor gelebilir. Bu nedenle önce biraz tecrübe biriktirmenizi önerdim. Ama ya işsizseniz? İşsizseniz zaten çok da fazla seçeneğiniz yok. Uzun süre deneyimli olduğunuz alanda bir iş bulamadıysanız ve mevcut işinizin sizin kaderiniz olmadığını düşünmeye başladıysanız seçenekleri çoğaltabilirsiniz. Yani meslek değiştirmeyi ciddi ciddi düşünebilirsiniz. Ama bunun için de biraz çaba sarfetmek gerekeceğinden öncelikle kararlı olmalısınız. Sonra madem işsizsiniz geçici bir iş bulabilirsiniz. İnsanların ne düşündüğü önemli değil. Önemli olan kimseye muhtaç olmayacak kadar bir iş bulmanız. Sonrasında hep o hayalini kurduğunuz mesleğe nasıl geçiş yapacağınızı düşünün. Geçici işlerle birikim yapmaya çalışırken masraflarınızı da kısmaya çalışın. Gerekirse bir süre eskisinden daha az bir maaşla çalışmayı kabul edin. Hedefinize giden yol sandığınızdan daha zorlu olabilir.
Kolayı Var: Hayalinizdeki meslek ve hobilerinizle ilgili kolayı var. Diyelim el sanatları ile ilgili yetenekleriniz var. Bir şeyler üretiyorsunuz. O zaman düşük maliyetlerle bunu değerlendirebilirsiniz. Nasıl sistemli hâle geçirebileceğinizle ilgili araştırma yapabilirsiniz.
Bütün bunları 20 ile 35 yaş arasında yapabilirsiniz. Ama söylemesi kadar başarması kolay değil. Herkesin aynı cesareti gösterebileceğini sanmıyorum.
İkinci Şansınızı İyi Değerlendirin
Birden fazla hobiniz ve yapmaktan hoşlandığınız işler olabilir. ama bunların hepsini ikinci mesleğiniz yapamazsınız. Çünkü bazılarını çok seversiniz ama haftada bir iki saat oyalanacak kadardır. Bazıları vardır ki hiç bırakmak istemezsiniz. İşte bu hiç bıkmadan yapabileceklerinizi iyi seçmelisiniz.
Başka bir detaya daha dikkat etmelisiniz. O da karakteriniz. Kimileri yıllarca aynı pozisyonda ve bir ofis ortamında çalışmaya meyilli iken kimileri de daha hareketli bir yapıya sahiptir. Bir ofisten çalışma hayatını sürdürmek istemeyenler bol bol seyahat edebileceği, en azından gün içinde hareket edebileceği meslekler seçmelidir. Halkla ilişkiler, reklam, medya gibi sektörler onlar için daha uygundur.
İşte kafanızdaki bazı soru işaretlerine göre belli başlı problemler ve cevapları. Ya artık çok geç dersiniz. Ya da her şeye rağmen bir şansım daha var. Bundan sonra mutlu olacağım işi yapmak ve mutlu olacağım bir hayat tarzı sürmek istiyorum dersiniz. Seçim sizin.
Ayşe OKTAY #makalesec #yazargibiyim 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder